Satranç, zeka oyunu dendiğinde akla gelen ilk oyunlar arasında yer alır. Dünyanın en popüler oyunlarından olan satrancın kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genel olarak M.S. 6. yüzyılda Hindistan’da ortaya çıktığı düşünülmektedir.
İlk çıktığı zamanlarda oyunun adı “Çaturanga” idi ve piyade, atlı, fil ve savaş arabası olmak üzere dört kuvvetten oluşan bir orduyu temsil etmekteydi. Oyun, önce Hindistan’dan İran’a, oradan da Arap-İslam dünyasına yayılmış ve Araplar oyunu “Satranj” olarak adlandırmışlardır. Vezir ve fil taşlarının hareket alanlarını genişletmek, piyonların ilk hamlede iki kare ilerleyebilmesi ve rok hamlesi gibi bazı değişikliklerle oyunu bugünkü modern formatına yakın hale getirmişlerdir.
Satranç, Arapların fetihleri yoluyla Güney Avrupa’ya ulaşmış ve 15. yüzyılda soylular arasında oldukça popüler bir oyun olmuştur. Aynı zamanda bu dönemde oyunun kuralları da son şeklini almış, vezirin ve filin istediği kadar ilerleyebilmesi ve piyonun son kareye ulaştığında başka bir taşa dönüşebilmesi gibi yenilikler getirilmiştir.
19. yüzyıla gelindiğindeyse satranç uluslararası bir spor haline gelmiş ve Wilhelm Steinitz ilk resmi dünya şampiyonu olmuştur. Oyun, 20. yüzyılda bilim, sanat ve kültürle iç içe geçerek pek çok ünlü oyuncu, yazar, sanatçı ve bilim insanının ilgi alanına girmiştir. Satranç günümüzde de milyonlarca insan tarafından sevilerek oynanmaktadır ve teknolojinin de katkısıyla daha da ulaşılabilir bir oyun haline gelmiştir.
Satranç sadece bir oyun olmanın ötesinde zihni geliştiren, pratik düşünme yeteneği kazandıran, planlama, strateji, analiz, karar verme, hafıza, konsantrasyon, sabır ve disiplin gibi pek çok beceri ve alışkanlık kazandıran bir eğitim aracıdır. Ayrıca bilişsel fonksiyonları artırmakta, stresi azaltmakta, ruh halini iyileştirmektedir.
Satranç, çocukların küçük yaşlardan itibaren oynayabilecekleri ve onlar için oldukça yararlı bir oyun olarak kabul edilmektedir. Çocukların zeka gelişimine, sosyal becerilerine ve kişilik gelişimlerine destek olurken, hem eğlenmelerini hem de öğrenmelerini mümkün kılmaktadır. Satranç oynayan çocuklar, kazanma ve kaybetme, rakiplerine saygı, kurallara uyuma, sorumluluk alma ve hata yapma gibi konularda deneyim kazanmış olurlar.
Satranç oynamak, hayatın getirdiği zorluklara hazırlanmak için gerekli olan stratejik düşünme, planlama ve problem çözme gibi becerileri pekiştirmenizi sağlar. Dikkatsizce yapılan hatalar satrançta oyunu kaybetmenize neden olabilir, gerçek hayatta ise olası tehlikelere karşı önlem almak her şeydir. Katılım Emeklilik Tam Destek Ferdi Kaza Katılım Sigortası ile trafik kazalarından, düşme ve burkulmaya kadar tüm tatsız durumlarda kendinizi maddi yönden güvence altına alabilir; kaza sonucu vefat, daimi maluliyet, tedavi masrafları teminatları ve gündelik tazminat teminatı sayesinde geleceğe güvenle hamle yapabilirsiniz.