Gıda israfını durdurmanın etkili yolları
kategori: Birikim
Tarih:
Blue eye icon 0

Gıda israfı, günümüz dünyasında gerek bireysel gerekse küresel ölçekte kendine yer bulan, insanlık için kritik bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.

Her yıl çöpe giden milyarlarca ton gıda malzemesi, sadece ekonomik kayıplara yol açmakla kalmıyor; halihazırda yaşanan çevresel sorunları daha da derinleştirerek etik açıdan da tartışmalara neden oluyor...

Plansız alışveriş ve gıda bilinci eksikliği

Gıda israfının temelinde yatan en önemli nedenlerden biri, bireylerin sahip oldukları bilinçsiz ve gereksiz alışveriş alışkanlıkları.

Çoğu insan, tam olarak neye ihtiyacı olduğunu belirlemeden markete giderek aslında ihtiyacı olandan çok daha fazla miktarda ürün alıyor. Kısa sürede bozulabilen gıdalarsa bu süreçte boşa harcanan ilk ürünler oluyor.

Bununla birlikte, gıdaların doğru koşullarda saklama yöntemleri konusunda yeterli bilgi sahibi olmamak da israfın artmasına sebep olan nedenler arasında. Örneğin, bazı meyve ve sebzelerin tazeliğini koruyabilmesi için gerekli olan en uygun saklama koşullarının bilinmediği durumlarda, bu ürünler beklenenden çok daha kısa sürede bozulup çöpe gidiyor; gıda israfına neden olmakla kalmayarak bütçeden de gereksiz masraf yapılmasına neden oluyor.

Kusurlu gıdaları beğenmeme ve estetik algısı

Günümüz tüketim alışkanlıkları arasında artık görsel beğeni kriterinin de büyük bir önemi var.

Market raflarında ya da manav tezgahlarında yer alan kusurlu ya da şekli bozuk sebze ve meyveler, sadece dış görünümleri nedeniyle bozuk olarak düşünülüyor ve tercih edilmiyor. Oysa bu ürünler besin değeri açısından herhangi bir eksiklik taşımadıkları gibi, lezzet açısından da hiçbir fark bulunmuyor ve sağlam oldukları halde israf edilmiş oluyor.

Son Kullanma Tarihi (SKT) ve Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) farkının bilinmemesi

Gıda israfının önemli bir nedeni de tarih etiketlerine dair yanlış anlamalar.

Son kullanma tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki fark, birçok tüketici tarafından bilinmediği için, aslında tüketilebilir durumda olan birçok ürün çöpe atılıyor… Bu iki kavram sıkça karıştırıldığından tavsiye edilen tüketim tarihi geçen ürünler sanki son kullanma tarihi geçen ve bozulmuş ürünler olarak değerlendiriliyor. Halbuki tavsiye edilen tüketim tarihi geçen ürünler, tazelikleri ve besin değerleri azalmasına karşın güvenle tüketilebilecek ürünlerdir.

Bu tür bilgi eksikliklerinin giderilmesi, hem ekonomik açıdan tasarruf sağlayacak hem de israfı büyük ölçüde azaltacaktır.

Gıda israfını önlemek için etkili çözümler

Bu küresel soruna bireysel düzeyde çare bulmak mümkün. Örneğin, alışveriş öncesinde gerçek ihtiyaçları belirlemek ve gereksiz ürün almaktan kaçınmak, israfı azaltmanın en etkili yollarından biridir.

Dış görünüşleri nedeniyle bozulmuş zannedilerek tüketilmeyen sebze ve meyvelere bir şans vermek, hem gıda çeşitliliğini artırabilir hem de mutfakta yeni tarifler denemeye olanak tanıyabilir. Gıdaları uygun koşullarda saklamak, özellikle bozulabilir ürünler için olmazsa olmazlar arasındadır. Dondurucu kullanımı veya hava geçirmez kaplarla saklama yöntemleri, ürünlerin ömrünü önemli ölçüde uzatabilir.

Bunun yanı sıra, artan yemekler dönüştürülerek de israf en aza indirilebilir. Örneğin, fazla kalan sebzeler çorba veya salata olarak yeniden değerlendirilebilir, tüketilemeyen organik atıklar ise kompost yapılarak doğal döngüye kazandırılabilir.

Bireysel alışkanlıklarımızda yapacağımız küçük değişiklikler, büyük çapta olumlu sonuçlar doğurabilir. Evimizde alacağımız basit ama etkili önlemlerle hem kendi yaşam kalitemizi artırabilir hem de çevresel ve toplumsal sorunlara değerli çözümler üreterek geleceği şekillendirebiliriz. Katılım Emeklilik Değerli Emeklilik Planı ile siz de katkı payı ödemeleriniz için ara verme ve yönetim gider kesintisi olmadan hızlı birikim yapabilir ve geleceğinize bugünden değer katabilirsiniz.